Antalya'da CHP Tabanı Belediye Başkanların Taraf Tutmasından Şikayetçi

İlçe başka adaylarının yavaş yavaş ortaya çıkmasına bağlı olarak, özellikle yıllardır süregelen “belediye başkanları örgütün işlerine karışmasın” temennisi bu dönemde de yine havada kaldı ve taban sadece itirazlarını dile getirmekle yetindi.

Kentimizde CHP’den seçilmiş belediye başkanları yerel seçim öncesi yaşadıkları bir takım gelişmeler karşısında, ilçe ve il başkanlıkları konusunda da ona göre tavır sergilemekteler.

Hangi ilce veya il başkanı kendi yanında yer alıp, kendini kim destekledi ise onlarda delege seçimleri olsun, ilçe ve il başkanlığı seçimleri olsun ona göre saf belirlemekteler.

Dedim ya, yerel seçim öncesi gelişmeler şimdiki gelişmelerin habercisiydi aslında. Özellikle büyükşehir belediye başka adaylığının belirlenmesinde, rahmetli Kemal Sunal’ın başrolünde yer aldığı “Seferoğulları ile Tellioğulları” arasında yeşil vadiyi ele geçirme mücadelesi verildi.

Bir yanda Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal (Tellioğulları), öte yanda Muhittin Böcek (Seferoğulları) yeşil vadi diye benzettiğim büyükşehir belediye başkanlığını ele geçirme çabası yürüttüler.

Uysal ve ekibi büyükşehir belediye başkan adaylığını sağlayamaması karşısında ve o dönem Böcek karşısında yürüttüğü her türlü çabayı yerel seçim sonrasında da yürütmeye devam etmekte. Tellioğulları diye tabir ettiğim Uysal kanadı her ne kadar “örgütten gelme”

tabirinin arkasına sığınsa da örgütten gelmenin tam karşılığını veremediği taban arasında dillendirilmekte. Bir yandan kendi propagandasını yaparken öte yandan besleme kalemşörleri aracılığı ile Böcek’i “sağdan gelme” etiketiyle yıpratmaya çalıştı.

Besleme kalemşörler de ellerine ne geçtiyse Böcek aleyhine kullanmaya çaba gösterdiler.

Yerel seçimde Böcek adaylığı kazandıktan sonra da Uysal’ın “yeşil vadiyi ele geçirme” sevdası bitmedi. Elindeki olanakları kullanarak Böcek’i yıpratıp, kendisinin ne kadar “sosyal demokrat” bir aday olabileceği yaftasıyla önümüzdeki dönemde

büyükşehir belediye başkanlığı adaylığına göz dikip yeşil vadide söz sahibi olmanın derdinde. O da olmazsa milletvekilliği derdinde. Şimdilerde ise strateji ilçe ve il delegeleri ile ilçe başkanlıklarının ve il başkanlığının belirlenmesi “kavgası” var. Buna birazdan değineceğim.

Muhittin Böcek kanadı ise (seferoğulları) genel merkezi arkasına alarak yeşil vadiyi “Tosun Paşa” sayesinde ele geçirdi. Bir başka yazımda da değindiğim gibi son derece pragmatist yani faydacı bir siyaset anlayışına sahip olan Böcek tüm stratejisini gelecek dönemin

belediye başkanlığını yine kendisinin alması. Bu güne kadar yürüttüğü siyasette gelecek dönemde Böcek’in büyükşehir belediye başkanlığını ele geçirmede oldukça şanslı olduğunu göstermekte.

Uysal ilçelerin delege ve başkanlık adaylarını belirleme çabası sürdürürken Böcek durur mu? Durmaz. O da Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa gibi önemli mahallelerde kendi yanında yer alabilecek başkan adaylarının belirlenme çabası içerisinde.

Özellikle Kepez ve Konyaaltı Böcek için olmazsa olmaz konumda.

Onun içindir ki Konyaaltı’nda Semih Esen’in işaret edeceği bir ilçe başkanı yerine kendi tercih ettiği ilçe başkanının kazanmasını sağlama çabası göstermekte.

Yalnız, bu tür çabaları bizzat kendisi değil, kendisi adına hareket eden arka plandaki adamları sayesinde yapmakta bu işi. Onun içindir ki, “ben gerek delege seçimlerine, gerekse de ilçe başkanlığı seçimlerine karışmıyorum” söylemini rahatça yapabilmekte.

Tüm bunlar güçlü bir ilçe başkanlığı ve güçlü bir il başkanlığı örgütü yaratamayan partinin delegelerine ibret olmalı. Taban yıllardır belediye başkanlarına “karışmayın, örgüt kendi göbek bağını kendisi keser” diye haykıra dursun “garp cephesinde” değişen bir şey yok.

Belediye başkanları bildiğini okumakta.

Sonra da kalkıp örgütte asıl komutanın il ve ilçe başkanları olduğunu hiçbir çekince görmeden tabanın karşısında söyleyebilmekteler.

Belediye başkanlarının örgütün seçimlerine müdahalesi taban arasında gerçekten ciddi bir rahatsızlık yaratmakta. Hangi belediye başkanı bu müdahaleyi yapmıyor ki diyecek olursanız, cevabım hiçbirisi de müdahalede bulunmamalı olacaktır.

Tabanda bu yönde bir istek var, yani taban belediye başkanlarının karışmasını istemiyor ama burada yazamayacağım bir sürü ayak oyunları sonrası bu tür karşı duranlar da bir kenara çekiliyor ve “ne haliniz varsa görün” diyor. İl sana önemli bir küskünler ordusu.

Konyaaltı belediye başkanı Semih Esen’de bir yandan vefa borcunu ödüyor öte yandan da kendini çevreleyen Böcek ordusuna karşı arayışlar içerisine giriyor. Ama edindiğim bilgiye göre de kendi ayağına kurşunu sıkıyor ve kendi karşıtı olan adayı iyice güçlendiriyor.

Artık nasıl yorumlarsanız yorumlayın.

Temel kural belediye başkanının hizmet anlamında yapacağı şeylere örgüt doğrudan müdahale etmez, il ve ilçe başkanları da belediye başkanının örgütün iç işlerine müdahale etmesi karşısında dimdik durur.

Diyeceksiniz ki kim bu dirayeti gösterecek? Hangi ilçe ve il başkanı bu karşı duruşu, bu örgütü üstte tutan duruşu bugüne kadar sergilediler? Onun da cevabını siz araştırın bulun.

Ama böyle gelmiş böyle gider teranesine kapılıp vurdumduymaz bir konuma düşmekte, CHP gibi bir partinin üye ve delegelerine yakışmaz.